Evrensel İzcilik Başka Bir Şey

Venezuela'da 2016'da katıldığım WOIS'in 5. Dünya TTT Seminerinde benden bir izci alkışı yaptırmam istendi.

Aklıma bizim çok hoşumuza giden "Mustafa Kemal'in Askerleri" alkışı geldi.

Bunu Güney Amerika'daki bir çok ülkenin kurtarıcısı durumunda olan Simon Bolivar'a ithafen "Simon Bolivar'ın Askerleri" şeklinde yaptırdım.

Her şey yolunda gitti. Seminere katılanların hepsi bana uydu.

Alkış Simon Bolivar'ın askerlerinin düşmana taarruzu ile son buldu.

Çay-kahve molasında başta Şilili İzci Lideri Eğitimcileri olmak üzere ayaküstü sohbet eden uluslararası bir grup beni yanına çağırdı ve "İzcilikte bu tip alkışlara yer olmadığını, bunların faşizme hizmet ettiğini" söylediler.

O anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Dünya İzciliği, bizim çok hoşumuza giden bu tip milliyetçi yaklaşımları hoş karşılamıyordu.

Ardından WOIS Dünya İzcilik Program Komiseri olmam teklif edildi. Fakat bir şartları vardı: Tüm Dünya İzcilerine eşit davranmam ve sadece Türkiye İzcileri için çalışmamam!

Bu şartın sebebini sordum: "Siz Türk İzciler" dedi teklifi yapan, "fazla milliyetçisiniz!"

Düşünün ki bu bana söyleniyor... Evet, modern ve seküler yaşam tarzını seçmiş, sosyal-demokrat kültürden gelen, bilime inanan bana... İzciliğimi de yıllardır bu temeller üzerine oturttuğumu sanıyordum. Fakat ülke eğitim sisteminin yıllarca yaptığı yükleme, dışarıdan çok daha net görülüyordu. Bu durum hoşuma gitmese de üstesinden gelmek zorundayım. Biraz daha evrensel düşünmek hiç de zor olmasa gerek...

Venezuela'da yaşadığımız bu olaydan başka, dikkatimi çeken bir başka şey de şu oldu:

Karakas'ı gezdiğimiz gün, bir cami minaresi görünce, gidip görmek istedik. Bizi götürdüler. Eh camiye girmişken namaz kılmadan olmaz. Abdest alıp iki rekat namaz kıldık. Tam çıkacakken caminin Pakistanlı imamı yanımıza geldi. Bizden biraz daha beklememizi ve ikindi namazına cemaat olmamızı istedi.

Teklifi geri çevirmedik. Beklediğimiz sürece imam, müezzin ve oradaki bir-iki kişiyle sohbet ettik.

İkindi namazını beş-altı kişilik cemaatle eda ettikten sonra dışarı çıktık.

Dışarıda bizi bekleyen diğer uluslararası TTT katılımcılarını çok beklettiğimiz için mahçuptuk; özür dileyecek olduk.

"Yok!" dediler, "Tanrı'ya görev her şeyden önce gelir. Biz bekleriz sorun değil..."

WOIS'in Evrensel İzcilik anlayışı bize bugüne kadar öğretilenlerden başka bir şey! Yaşadıkça, içine girdikçe farkları görür oldum/olduk...

Yorumlar

Popüler Yayınlar