10- İzci Liderliği Üzerine

Bir İzci Liderini lider yapan özellik, ünitesindeki izcilerin sayısal çokluğu ya da izci giysisindeki arma ve rozetlerin çokluğu/çeşitliliği değildir; izciler ve izci velileri tarafından İzci Liderinin liderliğine olan güvendir. Bu güven ne liderlik sertifikalarıyla, ne de liderlik unvanlarıyla elde edilemez. Liderin üniformasında taşıdığı arma ve rozetler izciliğin içinde olanlar tarafından tanınır, bilinir ve yine onlar için ayrı bir değeri vardır. Ancak yeni bir izci veya bir izci velisi için bu arma ve rozetlerin pek de bir önemi yoktur. Onlar için önemli olan karşılıklı olarak kurulan insani ilişki ve güvendir. Bu nedenle bir İzci Lideri her zaman ve her koşulda iyi niyetli, yardımsever ve güler yüzlü olmalıdır. İzcilikte karşılıklı güven ve sadakatin tesisi, samimi olarak gösterilecek bir gülümsemede ve gözlerde yakalanacak olan sevgi ve saygı pırıltısında saklıdır. İşte kişiyi, iyi bir İzci Lideri yapacak olan bu saklı hazineyi keşfetmektir.

Diğer yandan, Türkiye İzciliğinin ikinci yüzyılında Türkiye İzcilerini parlatacak, Dünya’ya açacak olan izci ünitelerine kayıtlı 6-26 yaş arasındaki izciler ya da 26 yaş üzerindeki eski izciler değildir. İzcilik konusunda tam bilgili ve tam donanımlı; dürüst, saygılı, eğitimli, görgülü, kültürlü, kariyer sahibi; Türkiye'de izciliğin gelişmesi için ciddi emek veren ve zaman ayırabilen; uluslararası izcilik değerlerine gönülden bağlı, izciliği ömür boyu bir yaşam felsefesi olarak gören ve gündelik yaşama aktaran; geçmişte kazanılan izcilik deneyimlerine çağdaş yenilikler katarak geleceğe uzanabilen; doğaya ve çevreye değer veren; yaratıcı ve pozitif düşünce tarzına sahip; sivil toplum kuruluşlarının gücüne inanan; başarıyı arzulayan; dernekler bünyesindeki izci ünitelerinin sistemli ve programlı çalışmasını sağlayan; aldığı sorumluluğun hakkını elinden gelen en üst seviyede veren; takım arkadaşlarıyla uyumlu çalışabilen; 26-40 yaş arasındaki genç ve dinamik izci liderleridir.

Yukarıda bir İzci Liderinden çok şey bekleniyor gibi görünebilir. Fakat bir izcinin ya da izci velisinin, bir İzci Liderinden beklentilerinin bunlarla sınırlı olmadığını da yaşayarak deneyimlemek, olası sorunları, o sorunlarla karşılaşmadan önce aşmak İzci Liderinin liderlik vasıflarını ve tecrübesini artıracak, İzci Liderine bireysel farkındalıklar kazandıracaktır. İzci Liderleri, yıllar sonra dahi, bu bireysel farkındalıklarıyla konuşulacak ve anılacaktır.

Eldeki istatistiklere göre; 26-40 yaş arasındaki yetişkinler kendi hayatlarını düzenlemenin çabasını veriyor ve bu dönemde kariyer (iş) sahibi olmayı ve aile hayatını (evlenmek, çocuk büyütmek vs.) daha çok önemsiyor ve izcilikten de görece uzaklaşıyorlar. Haksız da sayılmazlar tabii -zira aynı dönemi ben dahil bir çoğumuz yaşadık. Fakat Dünya genelinde görüldüğü kadarıyla izciliği ve izci ünitelerini yönetenler bu yaş aralığında da izciliği bırakmayan ve kesintisiz olarak sürdürenler oluyor. Çünkü onlar insan hayatının en verimli aralığı olan 26-40 yaşları arasında, İzci Lideri olarak ilerlemiş ve bir hayli de yol kat etmiş oluyorlar.

Türkiye'de ağırlıklı olarak öğretmenlerin İzci Liderliği yaptığı dönemde, ödenen egzersiz ders ücreti öğretmenleri İzci Lideri olmaya teşvik ediyordu. Öte yandan, okullardaki mevcut öğrencileri izciliğe özendirmek de kolay oluyordu. Ancak orada da izciliğin en temel ögelerinden biri olan gönüllülük ilkesi kolayca suistimal edilebiliyordu. Bakındı; on binlerce İzci Lideri bulunan MEB'de OBESİD kapatıldıktan sonra, bir federasyona bağlı ya da bağımsız olarak izci ünitesi çalıştırmaya devam eden İzci Lideri sayısı eskisine oranla yüzde on bile değildir. Bunun nedeni sizce ne olabilir? Gönüllü olarak İzci Liderliği yapanlar tarafından kurulmuş onlarca ciddi izcilik derneği olmasına rağmen, öğretmen kökenli izci liderlerinin sayısında OBESİD'in kapatıldığı 2011'den bu yana ciddi bir düşüş söz konusudur. Tabii bu düşüşte kötü yönetilen ve âdeta "Türkiye'de izcilik yapılmasın" için çalışan sportif izcilik federasyonunun öğretmenler üzerindeki metazori yaptırımları da bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut durum, sivil izcilik kuruluşları olarak hep birlikte üstesinden gelmemiz gereken bir sorundur.

Türkiye İzciliği'nin bir diğer sorunu da, izci velilerinin, sınava endeksli öğretime önem vererek, izciliği, çocuk ve gençleri akademik başarıdan uzaklaştıran bir unsur olarak görmeleridir. Bunun sonucu olarak da okullardaki ya da okul dışındaki izci üniteleri giderek erimiştir. Bu durum haliyle izci liderlerinin de moralini bozmuş, azmini kırmıştır. Bu durumda olan sadece biz değiliz; sınav endeksli öğretim sistemine sahip her ülkede aynı durum yaşanmış ve izcilik büyük oranda gerilemiştir.

Görünen o ki, zamanın gerisinde kalan, pedagojik ve sosyolojik değişimlere ayak uyduramayan, teknolojiyi takip etmeyen ve sosyal medyayı iyi kullanmayan her izcilik kuruluşu en tecrübeli, en bilgili İzci Liderlerine de sahip olsa 26-40 yaş arasındaki yetişkinleri izcilik içinde tutamadığı sürece Dünya'nın neresinde olursa olsun uzun süre ayakta kalamaz. Zira, 1960'lı, 70'li yılları değil, 2010'lu yılları yaşıyoruz ve şimdi İzci Lideri olan bir çok yetişkin, şimdiki çocuk ve gençlere kırk-elli yıl önce, kendi izcilik yıllarında yaptıklarını yaptırarak rehberlik yapabileceğini sanıyor. Oysa, sıkışık durumlarda hemen sarf ediverdiğimiz, "izcilik öğrenilmez yaşanır" diye çok güzel bir sözümüz var. Bu sadece izciler için söylenmiş bir söz değildir. İzci Liderleri de, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, öğrenmeye devam etmek ve kendilerini zamane çocuk ve gençlerine rehberlik etmeye adapte etmek, gelişmek ve değişmek zorundadırlar.

Bağırıp, çağırmak, izcileri zora koşmak iyi bir İzci Liderinin yapmayacağı şeylerdir. İzcilik ve İzci Liderliği yaşantımda öyle İzci Liderleri gördüm ve tanıdım ki ne yazık ki daha gerçek izciliğin ne olduğunu ne yazık ki idrak edememişlerdi. İzci Lideri, ne bir öğretmen, ne bir anne-baba, ne de bir komutandır. İyi bir İzci Lideri her zaman sabırlı, hoşgörülü bir rehber olmalıdır. Tabii, özellikle geleneksel izcilik ritüellerinde düzen ve disiplinini sağlayacak, sembolik çerçeveyi uygulayacak kadar da tatlı-sert bir otorite kurmalıdır. Her İzci Lideri, ne kadar otoriter olacağını, bizzat yaşayarak, liderlik gelişim süreci içinde öğrenecektir. Otoriter olmak ise "cezalandırıcı olmak" anlamına gelmez. Pedagojik yaklaşımda cezanın hiçbir türlüsüne yer verilmemektedir. İzci Liderleri, izcileri ödüllendirmeli ve bu yolla izcilerini daha iyi izci olmaya, daha çok çaba sarf etmeye güdülemelidir. İzcilik içindeki ödül ve aşama sistemi bu konuda iyi bir kılavuzdur; kullanmaktan çekinmemek gerekir. İnanın, bir çocuk ve genç için ödülsüz kalmak, ceza almaktan çok daha sıkıntılı bir durumdur. İzcilerinize ödül vermek için lütfen fırsatları kollayınız.

İzci Liderleri de neticede bir insandır. Zaman zaman onların da hataları olabilir. Ancak iyi bir İzci Lideri aynı hatayı asla iki kez yapmamalı ve hatasını derhal düzeltmekten çekinmemelidir. İzci Lideri, talepte bulunduğu kadar, taleplere de cevap vermelidir. Özür dilemek ve hatada ısrar etmemek, sadece izcilikte değil, her ortamda ve her koşulda en yüce erdemlerden biridir.

Sevgi ve saygı karşılıklıdır. İzcilere gösterilen sevgi ve saygı, İzci Liderine duyulan sevgi ve saygı olarak geri yansıyacaktır. Zira izciler, İzci Liderlerinin aynasıdır. Ne görürlerse aynısını tekrarlayacaklardır.

Burada uzun uzun anlatmaya gerek görmemekle birlikte, kısaca değinmek ve dikkat çekmek istediğim bir başka konu daha var: Bir İzci Lideri her zaman dürüst ve izcilere iyi bir örnek (rol model) olmalı ve izcilerine karşı daima adaletli davranmalıdır. Hiçbir izci, bir diğerinden daha değerli değildir.

İzci Lideri, ünite toplantılarında sıkıcı ve monoton olmamalı, sorumluluğunu aldığı ünitenin yaş aralığına uygun düşecek hitaplarda ve davranışlarda bulunmalıdır. Özellikle yavrukurtlara sık sık şarkı söyletmek, alkış yaptırmak, oyun oynatmak tekdüze bir anlatımdan çok daha verimli olacaktır. Ancak izcilik sadece eğlencede değildir. İzciler eğlenirken öğrenmelidir. Basamak yaşı büyüdükçe işin eğlence kısmı giderek azaltılmalıdır. İzcilere asla uzun uzun nasihat edilmemeli, sadece kısa tavsiyelerde bulunmalıdır. "Ben senin yaşındayken" ya da "ben yavrukurtken" diye başlayan cümleler kurmaktan kaçınılmalıdır. İzcileri birbiriyle kıyaslamak İzci Liderine yakışan doğru bir davranış olmayacaktır. Unutmayınız; her bir çocuk ya da genç, her açıdan eşsiz bir değerdedir; her biri kendi dünyasının prensi-prensesidir. İzci Liderinin değeri de zaman içinde yetiştirdiği, rehberliğini yaptığı nitelikli izci ünitelerinden gelecektir. Buradaki ölçüt izcilerin sergilediği kişisel başarı değil, oba-ünitenin toplam başarısıdır.

Aşağıda, 2009’da kısa, İngilizce bir paylaşımın çevirisiyle yazmaya başladığım ve eklentiler yaparak geliştirdiğim “Ne Zaman İzci Lideri Olursun?” başlıklı bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Umarım hepimiz iyi birer İzci Lideri olmayı ve Türkiye İzcileri içinde bireysel farkındalıklarımızla anılmayı başarabiliriz.

***

NE ZAMAN İZCİ LİDERİ OLURSUN?

• Sportif malzemeler satan dükkânlardan daha çok, sanat ve el becerileri malzemeleri satan dükkânlarda vakit geçirmeye başladığında…
• Bir gün lazım olur diyerek hiçbir şeyden vaz geçemediğinde, eski püskü her şeyi biriktirmeye başladığında…
• İzci etkinliğinde kullanacağın araç-gereç ve malzemeleri otomobiline yüklediğinde kendi oğlun ya da kızın için oturacak yer bırakmadığında…
• Teknik iz işaretlerini, düdük ve kol komutlarını evde, işte nasıl kullanabileceğini düşündüğünde…
• Bütün gününü izci fularının yaşamsal önemini düşünerek geçirdiğinde…
• İzcilerin ilgilendiği, okuduğu kitapları onlardan daha önce okuduğunda…
• Gelecek kampın yemek menüsünü, kamptan henüz geldiğinde düşünmeye başladığında…
• İzci arma ve aksesuarlarından oluşan koleksiyonun, izcilerinin koleksiyonlarını geçtiğinde…
• Ön kapağında kurt, ayı, aslan, sincap, baykuş gibi hayvanlar bulunan kitaplar, dergiler satın almaya başladığında...
• Öğretmen, komutan ve lider arasındaki farkı anladığında...
• Doğada ayak izini bile bırakmamaya özen gösterdiğinde...
• Bir sonraki kampın açılış töreni için sabırsızlık duyduğunda…
• Biri sana ailenle gidebileceğin her şeyden ve herkesten uzak güzel bir tatil önerdiği zaman gözünün önüne bir izci kampı geldiğinde…
• Pamuk ve polyester karışımı giysileri diğer kumaş türlerine tercih ettiğinde…
• Evde banyo yaparken, tıraş olurken izci şarkıları mırıldandığında…
• Sokakta oynayan bir grup çocuk gördüğün zaman onları "kurtarmayı" düşündüğünde…
• Gardırobunun yarısından fazlasını izci üniformaları ve aksesuarları işgal ettiğinde…
• İzci Töresinin 11. maddesinin ne olduğunu keşfettiğinde…
• Bundan sonra açılacak liderlik kurslarının senin katıldıklarından daha ciddi bir içeriğe sahip olmasını beklediğinde…
• İzci şarkılarını her zaman ve her ortamda söylemeye hazır olduğunda…
• Çevrendeki diğer insanların, neden İzcilikten senin kadar hoşlanmadıklarını anlayamadığında…
• Her sabah internette takip ettiğin haber sayfasının ardından izcilik sayfalarını açtığında…
• Garajın, çalışma masanın üstü ve çekmeceleri izcilik malzemeleriyle dolup taştığında…
• Başkalarının tecrübelerinden faydalanmaya başladığında...
• İkinci dereceden akrabalarını dahi izci, izci lideri ya da gönüllüsü yaptıysan...
• Gerçek liderliğin kas gücüyle değil, beyin gücüyle yapıldığını idrak ettiğinde...
• İzci düğümlerini düzgün atmakla kalmayıp, o düğümleri izcilere gösterirken ters taraftan da atabildiğinde…
• Sahip olduğun diplomaların ya da kazandığın derecelerin izcilikte, mangal kömürü gibi yandığını anladığında…
• Bir arıya, bir karıncaya dahi empatik yaklaşım gösteriyorsan...
• İzcilikle ilgili işleri, profesyonel çalışma hayatın yüzünden "hiç yapamadığını" düşündüğünde…
• Birbirinden farklı özelliklerde beş tane su mataran varken bir yenisini daha aldığında...
• Cezalandırmaktan daha fazla ödüllendirmeyi seçtiğinde…
• Taktığından başka, 5 renk şapkanın daha var olduğunu anladığında… (6 Şapka Düşünme Tekniği)
• Senin ya da bir yakınının, istediğin zaman kullanabileceğin ağaç testeresi ve/veya matkabı olduğunda…
• En favori renk tercihlerin, hâki-bej veya kırmızı-beyaz karışımları olduğunda…
• Elektronik posta hesabına gelen izcilikle ilgili mesaj sayısı, gelen diğer mesajların ve duyuruların sayısından fazla olduğunda…
• Yaz tatili için Antalya yerine Abant'ı tercih ettiğinde…
• Size hediye olarak silikon tabancası, boru temizleyicisi, bir makara, ip ya da BP’nin fötr şapkası verildiğinde…
• Çocukluk arkadaşın sana “Liderim” diye hitap ettiğinde…
• Bilgisayarının internet tarayıcı programı, İ ya da S harfini girdiğinde "İzci" ya da "Scout" kelimelerini içeren bir sürü internet sitesi ya da sayfa öneriyorsa…
• İşte ya da evde içinde "hazır" kelimesi geçen bir cümle duyduğunda istemsiz olarak "Daima!" diye bağırıyorsan...
• Şarkı söylenmeyecek bir kamp ateşi fikri, sana, bir haftadan daha fazla bir süre için, "Haftaya şarkı defterlerinizi getirmeyi unutmayın!" dememek kadar yabancı ise…
• Yavrukurtlar, ekmek kırıntısına üşüşen martılar gibi üstüne üşüştüğünde, yüzünde dehşet ve korku olmadan onları karşılayabildiğinde…
• İzciler bir dizi şikâyetle sana geldiğinde, onları ön yargısız dinleyebiliyorsan…
• Günlük yaşamında da hâki pantolon ve bej gömlek giymeyi tercih ettiğinde…
• Konu komşudan, sokak bakkalından, bağış olarak boş kutular rica ettiğinde…
• İzcilerle konuşurken, "Ateş gecesinde yapacağınız gösteri için mükemmel bir fikir!" diyebilmek için fırsat kolluyorsan…
• Doğum günü partisi, sınıf günü gibi ortalıkta bol miktarda çocuğun olduğu ortamlarda izci şarkılarını öğretmek, teknik iz işaretlerini göstermek, çocukları düzene sokmak gibi içinden gelen arzu ve istekleri frenlemeye çalışıyorsan…
• Gideceğin adresi bulmak ya da yerini/yönünü sormak için kimseye ihtiyaç duymuyorsan…
• Kamplarda uyumak için can atıyor, ancak bir türlü fırsat bulamıyorsan…
• Yemek sırasına en önden geldiğin hâlde, yemeğini en son sen alıyorsan…
• İlkyardım ve yabancı dil kurslarına gitmeye başladıysan…
• 50'li ya da 60'lı yaşlarına geldiğinde bile uluslararası bir izcilik organizasyonunun yönetiminde olmak düşlerini süslüyorsa…
• Vibram tabanlı, gore-teks botlarını takım elbisenin altına giymekte bir sakınca görmüyorsan…
• Televizyonda belgesel kanallarını diğer kanallara tercih ediyorsan…
• Seni ve herkesi en çok eğlendirecek şeyin, "Ablam Paris’ten geldi!" cümlesiyle başlayıp "Ne getirdi?" sorusuyla devam ettiğini düşünüyorsan…
• -15 dereceden +40 santigrat dereceye kadar olan hava sıcaklıklarında yakınmadan yaşayabiliyorsan...
• İzci armasına benzeyen her şekle dönüp dönüp defalarca bakıyorsan…
• Güneş saatini bulmanın insanlık tarihi içindeki yerinin ne kadar önemli olduğunu biliyorsan…
• Bilgisayarında izci arma, çizim ve karikatürlerine yer kalmadığı için yeni bir sabit ya da taşınabilir hafıza kartına ihtiyaç duyuyorsan…
• "Kim?" sorusuna -hâlâ- düşünmeden, "Ben!" diyebiliyorsan...
• Evde biri senden mutfak bıçağını istediğinde, balta-bıçak kullanım kurallarına uygun davranıyorsan…
• İzci armasından oluşan rozeti, ne giyersen giy, bir şekilde takıyorsan…
• Uzun yürüyüşler için özel üretilmiş çorapları her yerde giymekte bir problem görmüyorsan…
• Sabah işe giderken yanına bir kulaç ip ve çok amaçlı çakını da almayı ihmal etmiyorsan…
• Çevrendeki insanlar, börtü böcekle ilgili yeni duydukları, öğrendikleri ilginç şeylerin doğru olup olmadığını sana soruyorsa…
• Hâlâ "Daha öğrenecek ne çok şey var!" diyorsan…
• Cep telefonu yerine telsiz kullanmayı tercih ediyorsan...
• Senden kaynaklanmasa da elden gelenin en iyisinin yapılmadığını gördüğünde üzülüyorsan…
• İzcilerinin, senin adını başa koyarak isimlendirdiği bir izci alkışı, dans türü, düğüm veya herhangi bir davranış varsa…
• "İngiltere" denildiğinde, aklına önce Gilwell Park ya da Brownsea Adası geliyorsa...
• Senin için en büyük kamp, kendi ünitenle gittiğin hafta sonu kampı ise…
• İzciliğin eğlenceli ya da sportif bir etkinlikten daha çok, bir eğitim şekli olduğunu anladığında...
• Pilleri her zaman yedekliyorsan; mataraları ve bidonları hep dolu tutuyorsan…
• Yağmurun ne zaman yağacağını -romatizmalarına güvenmeden- en çok 5 dakika sapma ile bilebiliyorsan...
• Dilini ve kültürünü hiç bilmediğin yabancı bir ülkede rahatça yaşayabileceğini düşünüyorsan…
• Televizyonda bir doğal afet haberi gördükten sonra diğer haberler senin için bir şey ifade etmiyorsa...
• Kuru boya, pastel boya gibi resim malzemelerinde kırmızı, bej ve hâki boyaların daha çabuk bitiyorsa…
• İzcilerin seninle konuşabilmek için can atıyor, fırsat kolluyorsa...
• Telefonla konuşurken çadıra benzer şekiller karalıyorsan…
• İzcilikten maddi hiçbir çıkarın yoksa...
• İzciliğin yalnız sana ait bir hobi olmadığını idrak ettiğinde...
• Sen kampa gittiğinde, annen senin için artık gerçekten endişelenmiyorsa…
• Kümeden oymağa, oymaktan ocağa geçiş törenlerinde ağlıyorsan…
• Yemin törenlerinde, Aday İzci yemin ederken, boğazın düğümleniyorsa…
• Veda Valsi'nde içinde garip bir boşluk hissediyorsan…
• İzci bıçağın en küçük boy çakıya dönüştüyse...
• Dağcılık, mağaracılık, kampçılık benzeri çeşitli sporlar ile izcilik arasındaki farkı anladıysan...
• İçindeki yavrukurtla (çocukla) en son ne zaman kavga ettiğini hatırlamıyorsan...
• İzcisiz "İzci Lideri" olunamayacağını fark ettiysen...
• İzci liderlik kurslarında başarılı olmanın İzci Lideri olmaya yetmediğinin bilincindeysen...
• İzciliğin rütbeyle, makamla, yılların izcisi olmakla veya yaşça büyük olmakla bir alakası olmadığını idrak ettiğinde...
• İzciliğin her türlü bağnazlıktan arınarak yapılabileceğine inanıyorsan...
• Yukarıda kaç madde olduğunu merak ediyor ve saymak istiyorsan...
• Her şeyden önce "sadece izcilik" yaptığına dair vicdanen rahatsan...
• Dahası, kaç maddenin eyleminde olumsuzluk eki kullanıldığını biliyorsan...

SEN İZCİ LİDERİSİN DEMEKTİR...

Yorumlar

Popüler Yayınlar