6- Bir TTT Öyküsü

Venezuela-Caracas'ta yapılan 5. Dünya TTT-WOIS'te bir oturumda beşer kişilik ekiplere ayrılmış katılımcılara şöyle bir soru soruldu:
"İzci Liderliğiniz boyunca izcilik sistemi içinde karşılaştığınız aksaklıklar nelerdir? Siz olsanız sistemi nasıl düzeltirdiniz? Önerileriniz nelerdir?"

Verilen 40 dakikalık süre içinde ekipler kendi aralarında tartıştı ve süre sonunda görüşlerini, önerilerini büyük kâğıtlara yazarak seminer salonunun duvarına bantladı. Ekipbaşları, kendi ekipleri adına beşer-onar dakika sunum yaptılar. En kısa sunum bizimkiydi.

Zira, bizim Türkiye'de izcilik içinde karşılaştığımız aksaklıklar, genelde izcilik sistemi ile ilgili değil, daha çok izcilikteki resmi yapılanmalar ile ilgiliydi. Hiçbirimizin aklında sistemi nasıl iyileştirebiliriz gibi bir düşünce yoktu ki önerimiz olsun. Ekip üyelerimizin karşılaştığı aksaklıkların tümü sportif izcilik federasyonunun üzerimizde kurmaya çalıştığı baskıdan kaynaklanıyordu. Yoksa ne bizim, ne de izcilerimizin gündeme getirdiği izcilik sisteminden kaynaklanan bir aksaklık göremiyorduk. Hatta, diğer ekiplerin yaptığı dolu dolu sunumlara baktığımda, bizim ya soruyu tam olarak anlamadığımızı, ya da öneri geliştirmekte zayıf kaldığımızı düşünmedim değil.

Sunumlar bittikten sonra bir ara verildi ve TTT yöneticileri bu arada salonda kalarak ekiplerin görüş ve önerilerini kendi aralarında görüştü. Salona geri dönüldüğünde ortamda memnuniyetsiz ve gergin bir hava vardı. Yerlerimize oturduk. Oturum yöneticisi bize dönerek, "bu oturumda İspanyolca konuşacaklarını, konuşmaları anlamayacağımızı bildiğini, fakat yapacağı konuşmanın bizimle bir alakası olmadığını" söyledi ve bu sebeple "İngilizce tercüme yapılmayacağını" belirtti.

Yönetici, yüksek sesle bizim haricimizdeki her ekibi -mimiklerinden anladığımız kadarıyla- fena halde eleştiriyor, hatta azarlıyordu. Bir saate yakın bu böyle karşılıklı sorgu-sual şeklinde devam etti. Ekipbaşları hararetli bir şekilde kendilerini savunmaya çalışıyordu. Şilili kadın izci lideri gözyaşlarına hâkim olamadı, alenen ağlıyordu, Önceki oturumlarda rahat tavırlar sergileyen Brezilyalı kadın izci liderinin de rengi sarardı, gözleri sulandı, sürekli su içiyordu. Erkek katılımcıların suratları allak bullaktı, İspanyolca konuşsalar da konuşurken kekelediklerini gayet net anlayabiliyorduk. Duvarda sergilenen paftalarda yer alan maddelere bir sürü kalın kırmızı çarpılar atılmış, neredeyse çarpı atılmadık bir cümle bırakılmamıştı. Yönetici bir tek bizim ekibin paftasına dokunmadı.

Oturumun sonunda olayı çözdük. Bizim Evrensel İzcilik içinde görülen aksaklıkları düzeltmek için tek bir önerimiz vardı: "İzcilik Metodunu harfiyen kullanmak, uygulamak..."

Ve bu sayede acımasızca eleştirilmekten kurtulmuştuk.

O zaman iyice anladım ki, izcilik metodu, işleyişte karşılaşılan aksaklıkları ortadan kaldırmaya başlı başına yeterlidir. 100 yılı aşkın bir sürede edinilen deneyimlerle oluşturulan, geliştirilen bu metot izciliğin ta kendisidir. Amerika'yı yeniden keşfetmektense, durup durup, "Ne olacak bu izciliğin hâli?", "Bizce izcilik nasıl olmalı?" mealinden sözlerle üst perdeden izciliğe yeni öneriler sunmaktansa elimizdeki izcilik dokümanlarında yer alan tarifleri uygulamak yeterlidir. İzciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair Kurucu tarafından yapılan tarif tam olarak elimizdeyken bunu uygulamamak, sistemin en büyük aksaklığı değil midir? Tarifine göre yapılmayan herhangi bir yemek dahi aslında olması gerekenden daha başka bir sonuca ulaşmaz mı! Şeklen aslına benzese dahi lezzet olarak asla tatminkâr olmayacak ve eleştirilecektir.

Ülkemizde karşılaştığımız izcilik sorunlarının neredeyse tamamı aslında izciliğin özü ile ilgili değildir. İzcilik, ülkemizde, gerçekte olduğundan kısmen farklı algılanmakta ve yorumlanmakta, tabiri caizse her kafadan ayrı bir ses çıkmaktadır. Oysa yapmamız gereken tek şey izcilik metodunu uygulamaktır. Bu sebeple WOIS/TİB içinde de izcilik metodunu tam olarak uygulamayan bir ünite dahi olmamalıdır. "Sadece İzcilik" yapmak Türe Yolunda başarıyla ilerlemenin önündeki tüm engelleri kaldıracaktır.

İzcilikle kalın... DAİMA! =)

Yorumlar

Popüler Yayınlar