4- Gerçek İzcilik (Geleneksel B-P İzciliği) Üzerine

“Gerçek İzcilik” tanımı, kısaca, İzciliğin Kurucusu Baden-Powell’ın koyduğu kurallar çerçevesinde ve evrensel İzcilik prensiplerine bağlı olarak yapılan geleneksel izciliği açıklar. Geleneksel B-P İzciliği, İzci Sözü ve İzcilik Töresine tam bağlılığın yanı sıra, İzciliği, tanımına uygun olarak yapmayı öngörür.

Gerçek İzciler, izciliğin evrensel tanımına, İzci Sözü ve İzcilik Töresine hayatın her aşamasında bağlı kalan, İzciliği bir yaşam felsefesi olarak yaşamın her alanına yansıtır.

Gerçek İzciliğin prensiplerini maddeler halinde inceleyecek olursak;

a) Samimiyet ve Dürüstlük
İzci Sözü ve İzcilik Töresi tam olarak idrak edilip samimi ve dürüst olarak kabul edilmelidir.

b) Güven ve Sadakat
İzciler Dünya genelinde birbirini kardeş olarak kabul ederler ve birbirlerine güvenirler. Evrensel olarak kabul edilmiş İzcilik anlayışı içinde çevresine güven vermeyen kişilere yer yoktur. Bununla beraber İzciler birbirlerine güvenen, aynı amaçlar doğrultusunda yaşamayı ilke edinmiş kişilerdir. İzciler ırk, din, dil, cinsiyet ve benzeri hiçbir ayrım gözetmeden birbirine güvenir ve İzcilik düzeni içinde birbirlerine sadakatle bağlıdırlar. Güven ve sadakatin tesis edilmediği bir ortamda Gerçek İzcilik yapılamaz.

c) Gönüllülük
Gerçek İzcilik tam gönüllülük esasına dayanır. İzciler girişimcidir, üreticidir ancak izcilikle ilgili olarak yapılan teşebbüs ve üretimlerden elde edilen getiriler tekrar izcilik için ve başkalarının yararına olarak kullanılır. İzciler çalışmalarını maddi bir karşılık beklemeden yapar ve bunun karşılığını kazandıkları unvanlar ile manevi olarak alırlar. Bir İzci veya İzci Lideri, izciliğe vereceği maddi ve manevi katkının önceden belirlenmiş karşılığı haricinde bir ödeneğe, harcıraha ya da hakka sahip değildir. Sponsor ve katılımcılardan sağlanacak destek ve bağışlar, planlanan program ve bütçeye göre önceden saptanarak herkese duyurulur. Bilançolar, tutanaklar sorumlu görevliler tarafından titizlikle tutulur ve şeffaflık prensibi içinde herkesin görmesine açıktır. WOIS/TİB bünyesindeki Gerçek İzciler her zaman üst yapıların denetimine tâbidir ve denetime her an için hazırdır.

d) Başkalarına Yardımcı ve Yararlı Olmak
İzciler kendilerinden önce başkalarını düşünmek ve faaliyetlerini başkalarına yardımcı ve yararlı olmak için yapmalıdırlar. İzci, kendisinden önce ailesini, izcilik kardeşlerini, milletini ve Dünya İzcilerini; Obabaşı, kendisinden önce obasını, ailesini, izcilik kardeşlerini, milletini ve Dünya İzcilerini; İzci Lideri, kendisinden önce ünitesini, ailesini, izcilik kardeşlerini, milletini ve Dünya İzcilerini; İzci Lideri Eğitimcisi, kendisinden önce izciliğin ilerlemesini ve yaygınlaşmasını, ailesini, izcilik kardeşlerini, milletini ve Dünya İzcilerini kollayıp gözetmek ve tüm çalışmalarını bu yönde yapmak durumundadır. İzciler kendilerine görev verilmesini beklemez, yapılması gereken görevleri kendiliğinden üstlenerek elden gelen en iyi şekilde yapmak için özveri ile çalışır ve işi mutlaka sonuçlandırır.

e) Barışçıl Sivil Bir Oluşum Olmak
Dünyaya hızla yayılan İzcilik, başlangıçta askerliğe ön hazırlık olarak algılandıysa da, Dünya Savaşlarından sonra izciliğin amacı, “evrensel barış” olarak belirlenmiş ve buna odaklı olarak geliştirilmiştir. Bu sebeple Gerçek İzcilik kuruluşları sivildir, bağımsızdır. Tabandan tavana doğru yönetilir. Makam ve mertebelerde liyakat, kıdem ve kesintisiz izcilik süreci önceliklidir. Bu sebeple kimin hangi göreve ne zaman geleceği, süreç içinde hangi görevleri üstleneceği büyük oranda bellidir. İzciler her ortamda ve şartta barıştan, tabiatın korunmasından ve toplum yararından yana taraftır.

f) Kurumsal Kimlik
Özel olarak tasarlanmış kurumsallığı güçlendiren tanıtıcı arma, flama ve giysileri kullanırlar. İzciliğin vitrini, İzciliğe özel arma, flama ve giysilerdir. İzciler bunların değerini iyi bilir ve bunlarla Dünya genelinde birbirlerinin statü, kıdem ve deneyimlerini anlarlar.

g) Evrensel İzcilik
İzciliğin amaçlarının evrensel olduğu başlangıcından itibaren aşikârdır. Gerçek İzciler, izciliğin içe dönük veya dışa kapalı bir ortamda ya da belli bir fiziki bölgede sabit kalarak yapılamayacağının bilinciyle Uluslararası İzcilik Organizasyonları ile temas kurarak Dünya İzciliği içindeki yerini alır. İzcilik ırk, din, dil, mezhep, cinsiyet ve benzeri hiçbir ayrım gözetmeksizin faaliyetlerini sürdürür. İzciler devletlerin belirlediği sınırlara ve kanunlara tam anlamıyla saygılı olmakla beraber yine kanunların kendilerine tanıdığı haklarla Dünya İzcilerinin kardeşliğine, evrensel barışa ve ortak izcilik ideallerine ulaşmak için çalışır.

h) İzci Lideri Yetiştirmek
İzci liderliği Yavrukurt basamağından itibaren gelişmeye başlayan bireysel-sosyal beceriler, düşünceler ve deneyimlerin bileşkesidir. Liderlik yapmak, izciliğin her evresinde vardır ve her izcinin hakkıdır. İzcilik demokratik bir kuruluştur ve “Lider” olabilmenin ilk önemli basamağı “Obabaşı” seçilebilmektir. Tabii seçilmenin ardından Obabaşı’na yakışacak davranışlar sergilemek ve Obabaşı Eğitiminde başarılı olmak şarttır. Aksi halde Obabaşılık demokratik yapı içinde kendiliğinden düşecektir. İzcilik içindeki her birim/ünite çoğunluk oyu ile liderini seçer; ancak birim/ünite içinde yapılan aktivitelerin görev ve sorumlulukları diğer izcilere de, bireysel özellikleri doğrultusunda ve dengeli bir şekilde dağıtılarak, onların da dönemsel olarak liderlik yapmasına imkân tanınır.

i) Çocuk ve Gençlerle İzcilik Yapmak
Dünya’daki tüm izcilik tanımları “bir gençlik hareketidir” şeklinde biter. Kısacası İzcilik çocuk ve gençlerle yapılan bir faaliyettir. Daha da net söylemek gerekirse; “İzcisiz İzci Lideri olunamaz.” İzcilikte ana hedef çocuk ve gençleri iyi vatandaş ve iyi insan olarak yetiştirmek, tüm güç ve emeği bu yönde kullanmaktan geçer. Bunun için Oba ve Aşama Sistemleri 100 yıl önce geliştirilmiş ve kullanılagelmiştir.

j) İnovatif Olmak
İzciler yaşamsal ihtiyaçlarını doğanın kendilerine bahşettiği imkânlardan sağlar. Ancak sürekli ilerleyen, gelişen ve değişen Dünya’ya da adapte olmak durumundadırlar. Bu nedenle İzciler, yenilikleri takip eder ve bunları İzciliğin yararına olacak şekilde İzcilik içine monte ederek kullanır. Teknolojiyi kullanmamak bir Gerçek İzci için düşünülemez. İzcilik Mağara Devrinde yaşamak değildir. İzci olduğumuzu öğrenenlerin genellikle ilk sorusu, “İzciler ateşi nasıl yakar?” olur. Bu soruyu, “Çakmakla yakarız” diyerek cevaplamak çok eğlencelidir. Çünkü tüm İzciler ateş yakabilmek için önceden hazırlıklıdır. Çakmağın bulunmadığı durumlarda da balmumu ile nemden korunmuş kibrit, magnezyum taşı, çakmak taşı, büyülteç, gözlük, basit bir cam şişe, bir kalem pil hatta limon gibi malzemelerle de ateş yakılabilir. Bir ağaç kabuğunun içine toplanmış kuru yaprakları, bir sopa ve yay yardımı ile yoğun sürtünmeye maruz bırakarak ateş yakmayı bilmek, İzcilerin çakmak kullanmamasını gerektirmez. Yürümeyi bilmek, ulaşım araçlarını kullanmamayı nasıl gerektirmiyorsa bu da öyledir. Gelişime bağlı olarak değişmek ve değişime bağlı olarak gelişmek olarak betimlenen inovasyon modern çağın bir gereksinimidir. Bu nedenle izciler çağın tüm gelişimlerine ve değişime açık olmalı ve teknolojiyi en iyi şekilde kullanmalıdır.

k) Geleneklere Sahip Çıkmak
İzciler Dünya genelinde sembolik bir çerçeve altında toplanırlar. Sembolik çerçeve ulusal kuruluşlar bazında farklılık gösterse de her izci genel olarak sembolik çerçeveye ve evrensel olarak ritüelleşmiş İzcilik geleneklerine hâkimdir.

Görüldüğü gibi tüm bu kavramlar aslında İzciliğin Tanımı, İzci Sözü ve İzcilik Töresi içinde öz olarak yer alır ve evrensel olarak kabul edilmiş bu kavramlardan biri dahi eksik olduğunda Gerçek İzcilik yapmak mümkün olmayacaktır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar