12- Türkiye'de İzciliğin Başlaması Üzerine...

Osmanlı döneminde İzcilik hareketinin başlatılması üzerine birbirinden farklı kaynaklara rastlanmaktadır. Bunun sebebi, o dönemin iletişim eksikliklerinden kaynaklanıyor olabilir. Mevcut kaynaklar ve eldeki bilgiler günümüzde tarandığında toplu bir sonuca ulaşılıyor. Şöyle ki;

Mülkiye’yi bitiren Nafi Atuf (KANSU) Bey 1910’da Edirne’ye Maiyet Memuru olarak tayin olunur, bu vazife ile birlikte tayin edildiği Edirne Nimet-i Hürriyet Mektebinde (İttihat Terakki Mektebi) müdürlük ve öğretmenlik görevine de başlar. Bu sırada eğitim akımları ve düşüncelerine ilk yer veren önemli dergilerden birisi olan Sa’y ve Tetebbü (İş ve Düşünce) adlı dergiyi Nafi Atuf Bey, Mehmet Vehbi (SARIDAL) Bey ile birlikte çıkarır.

Kaynakların hemen hemen tümünde, Osmanlı İmparatorluğu’nda izcilik (keşşaflık) örgütlenmesinin ilk adımların, 1910 yılının sonlarına doğru Sa’y ve Tetebbü’de yayınlanan, İsviçre-Lozan’da yaşayan Ragıp Nurettin (EGE) Bey’in izcilik hakkındaki yazısının basımı ile başladığı yer alır. Oysa, Sa’y ve Tetebbü’nün ilk sayısı 22 Şubat 1911’de yayınlanmıştır. On beş günde bir yayımlanan dergi, 39 nüsha yayınlanmış ve son sayısı da 1 Ağustos 2012’de çıkarılmıştır. Kısacası, Türk İzcilik Tarihinde 1910’da yayınlandığı söylenen Ragıp Nurettin Bey’in izciliği anlatan teferruatlı yazısı, en erken 22 Şubat 1911 tarihinde Sa’y ve Tetebbü’de yayımlanmış olabilir.

Tabii olarak Ragıp Nurettin Bey’in İsviçre’den yazarak Osmanlı idaresindeki okul müdürlerine ulaştırdığı bu yazısı, Nafi Atuf Bey’in elinde daha önceden vardır ve yazıdan etkilenerek müdürü olduğu okulun öğrencileriyle birlikte, daha 1910 yılında, Edirne ve çevresinde yapılan çevre gezileriyle “keşşaflık” hareketini başlatır. Aynı yıl, Manastır Darülmuallimin (Öğretmen Okulu) Müdürü olan Ethem Nejat Bey tarafından da benzer faaliyetlerle “keşşaflık” kısmen yaptırılır. Ragıp Nurettin Bey’in Lozan'dan yolladığı mektuplar Manastır’da da bir şekilde karşılık bulmuştur.

Balkan Savaşları’nda Manastır elden çıkınca, Ethem Nejat Bey,, önce İstanbul’a döner, ardından, 1913-1914 öğretim yılında Bursa Öğretmen Okulu’na müdür olarak yollanır. Yıl bitmeden de İzmir Öğretmen Okuluna atanır.

1912 yazında, Edirne, Bulgar işgaline uğrayınca okullar açılamamış, imkânı olan Nimet-i Hürriyet Mektebi ve Edirne Öğretmen Okulu öğrencileri, Manastır Öğretmen Okulu öğrencileri gibi İstanbul okullarına giderek 1912-1913 öğretim yılında bu okullarda öğrenimlerine devam etmiştir. Bu sırada Nafi Atuf Bey de, Bulgarlar tarafından işgal edilen Edirne’de, Kaleiçi’nde bulunan askeri hastanenin müdürlüğünü üstlenir.

1912-1913 öğretim yılında İstanbul’da Galatasaray Sultanisi, İstanbul Erkek Sultanisi ve Darüşşafaka’da eş zamanlı olarak izcilik hareketinin başladığını görmekteyiz.

Hindistan’da görev yaparken Müslüman olan ve sonrasında II.Abdülhamit döneminde İstanbul’a yerleşen bir İngiliz Subayının Liverpool doğumlu iki oğlundan biri Galatasaray, diğeri Kabataş Lisesi’nde Beden Eğitimi Öğretmeni olarak 1909 yılından beri görev yapmaktadırlar. Bunlar hepimizin yakından bildiği ROBENSON Kardeşlerdir. Ahmed ve Abdurrahman ROBENSON kardeşlerin önderlik ettiği gayretli girişimler ile 1912 yılında İstanbul’da Keşşaflık adı altında ilk kez faaliyet yapılır. Tabii, Manastır ve Edirne’den İstanbul okullarına gelen öğrenciler de yerleştirildikleri okullarda izcilik için elverişli ortamı yatılı öğrenciler arasında önceden hazırlamışlardır. Ahmed ve Abdurrahman Beyler zaten 1908’den beri bu tür doğa ve çevre gezileri tertip etmiş deneyimli ve bu yönleriyle tanınmış kişilerdir. İş, sadece üniforma giymeye ve boru-trampet takımlarıyla düzenli gösteri yürüyüşleri yapmaya kalmıştır.

Bu arada, 21 Temmuz 1913’de Edirne Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından geri alınır ve Nafi Atuf Bey de Edirne Öğretmen Okulu’na Müdür olur. 1913-1914 öğretim yılı dolmadan İstanbul Darüşşafaka’ya Müdür Yardımcısı olarak atanır. Ancak 1914’te bir kez daha tayini çıkar ve Bursa Öğretmen Okulu’na, Ethem Nejat Bey’in yerine Müdür olarak yollanır. Bursa’daki izcilik faaliyetleri de Nafi Atuf Bey ve Ethem Nejat Bey’in kısa bir süre için de olsa, aynı okulda bir araya gelmesiyle başlamıştır. Ancak bu birliktelik çok uzun sürmemiş ve Ethem Nejat Bey kısa bir süre sonra, İzmir Öğretmen Okulu’na Müdür olarak atanmıştır.

Ethem Nejat Bey, İzmir’den sonra Eskişehir Maarif Mektebi Müdürü olmuş ve oradan da Maarif Nezareti tarafından Eylül 1918’de Berlin’e gönderilmiştir. Almanya’da dönemin sosyalizm rüzgârından fazlasıyla etkilenmiştir ve yurda dönüşünde Bakü’de kurulan Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri iken Mustafa Kemal (ATATÜRK) Paşa’nın başlattığı Kurtuluş Savaşı’na katılmak amacıyla Anadolu’ya geçmek isterken, 28 Ocak 1921’de Trabzon’da arkadaşlarıyla birlikte bindirildiği bir teknede öldürülmüştür. Bu nedenle, Türk İzcilik Tarihinde adı hak ettiği yeri pek bulamamıştır.

Nafi Atuf KANSU ise, 1918’den İstanbul’un işgaline kadar Kadıköy Öksüz Erkek Çocuklar Yurdu (daha sonra Kadıköy Maarif Koleji) Müdürlüğünü yapmıştır. 1921 yılının başlarında Milli Mücadele’ye katılmak için Ankara’ya gitmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yapılandırılması adına birçok görevlerde bulunmuş, 6 dönem milletvekilliği yapmıştır. Cumhuriyet’in 10. Yılı Törenleri için Türkiye genelindeki izcilerin 1933’te Ankara’ya davet edilmesinde ve törenlere katılmalarında etkin rol üstlenmiştir. Bugün Türk Eğitim Derneği olarak bilinen Türk Maarif Cemiyeti’nin de kurucularındandır ve bir dönem başkanlığını da yapmıştır. Nafi Atuf KANSU, 28 Ekim 1949’da Ankara’da vefat etmiştir.

ROBENSON Kardeşlerden Ahmet Bey Galatasaray Lisesi’nde Beden Eğitimi Öğretmenliği görevine uzun yıllar devam etmiş ve Türkiye’yi basketbol dalıyla tanıştıran kişi olarak da tanınmıştır. Aynı zamanda Galatasaray Futbol Takımının kalecisidir, hatta 1926’da Galatasaray Spor Kulübü’nün Başkanı da olmuştur. 1923’te çıkarılan “Keşşaf” isimli dergi, ilk sayısında Türkiye’de İzcilik Teşkilatı’nın Kurucusu olarak Ahmet ROBENSON’a teşekkür etmektedir. Ahmet ROBENSON 1968 yılında ABD'de ölür.

Ahmet Bey’in ağabeyi Abdurrahman Bey ise yaşamda kardeşi kadar şanslı değildir. Kabataş Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni ve Galatasaray Futbol Takımının savunma oyuncusu iken 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusuna katılan Abdurrahman ROBENSON, Kafkasya cephesinde askerken lekeli tifüsten şehit olmuştur. Hakkında fazla bir bilgi yoktur.

Keşşaflık faaliyetlerine öncülük etmesi için İngiliz baba ve Belçikalı anneden doğma Harold PARFIT, 1912 yılında Enver Paşa tarafından İstanbul’a davet edilir. O dönemde Baden-Powell’dan sonra izcilikteki en etkili isim olan Parfitt, 1908-1909 yıllarında Belçika İzcilik Teşkilatını kurmuş ve 1911’de ABD’de Boy Scouts of America’nın kuruluşunda Başizci sıfatıyla bulunmuştur. 1912’de Enver Paşa’nın Başbuğluğu ve Parfitt’in Kalgaylığında İstanbul Keşşaf Ortaları kurulur. Ortalar birleştiğinde Altınordu adıyla anılır. İstanbul’daki ilk Oymakbaşı Yetiştirme Kursları yine Parfitt yönetiminde açılır. 1.Dünya Savaşı öncesinde, Türk İzcilere İngiliz sempatizanlığı aşıladığı gerekçesiyle apar topar geri gönderilir.

Türkiye, Dünya İzcilik Hareketi Organizasyonu'na (WOSM) 1950'de kabul edildiğinde, Türkiye İzcileri adıyla ve kuruluş yılı 1923 olarak kaydedilmiştir.

Çoğu otorite Parfitt tarafından ilk Oymakbaşı Yetiştirme Kursu'nun açıldığı tarih olan 1912'yi ve kurucu olarak da Ahmet ROBENSON'u kabul ederken, 2014 kuruluşlu TİB, Türk İzciliğinin kurucusu olarak, Nafi Atuf KANSU'yu kabul etmektedir. Yıl konusunda henüz belirli bir karara varılmış değildir...

Yorumlar

Popüler Yayınlar