Sistem Nedir?
Sistem, sisteme dahil olanların toplam mutluluğu ve başarısı
için çalışır. Sistem, aksaklıkları gidermek üzere kendi içinden sürekli revize
edilir, güncellenir. Yoksa zamanla eskir, çalışamaz duruma gelir atıllaşır.
Sistem yöneticileri kötü adamlardır. Neden? Çünkü öyle bir yönetmeliler ki sistemi, çevredeki herkes çok daha iyi olmalıdır. Hele başkanın işi tam da budur! En Kötü adam rolü ona verilir, en zor işler hep onundur. Sistem yönetimi hedeftedir, küçük bir hata yapılması için dört gözle beklenir. Kolay mı sevilmeden sevmek ve sistemi, iç döngüyü sağlayacak şekilde yönetmek...
Sistem yöneticileri kötü adamlardır. Neden? Çünkü öyle bir yönetmeliler ki sistemi, çevredeki herkes çok daha iyi olmalıdır. Hele başkanın işi tam da budur! En Kötü adam rolü ona verilir, en zor işler hep onundur. Sistem yönetimi hedeftedir, küçük bir hata yapılması için dört gözle beklenir. Kolay mı sevilmeden sevmek ve sistemi, iç döngüyü sağlayacak şekilde yönetmek...
Hayat boyu alınan-verilen onlarca diploma, sertifika boşuna mı,
boşuna mı bunca eğitim-seminer? Elbette değil; yeri geldiğinde kullanmak
içindir. Sisteme, ekip çalışmasına uygun ve yatkın olmak içindir.
Sisteme dahil olanları %100 mutlu etmek zor iştir; ancak
başarılamayacak bir iş olmadığı da belli. Bu konudaki veriler ve dönütler,
istatistiklerde sistem raporlarında elde var tabii. Gerekli düzenlemeler
bunlara bakarak yapılır. Sistemin dışında kalmayı tercih edenlerin ve "tekere
çomak" olduğu bilinerek dışarıda bırakılanların da, bir sistemden duyulan
toplumsal mutluluktan dolayı mutsuz olması gayet doğaldır. Seçimini yapacaksın;
ya mutlu olacaksın, ya mutsuz. Ya sisteme bağlı bir ekipte yer alacaksın ya da
sistemin dışında kalacaksın. Ya başarılı olacaksın ya başarısız. Kronik
sorunları olmayanların buradaki tercihi, seçimi bellidir. İnsanoğlu, zamanla
büyüyen, gelişen, değişen bir varlıktır. Değişim, gelişim bitti mi kaos dönemi
başlar.
Her yerde olmak, hiçbir yerde tam olamamaktır; Brutus rolüne
soyunmak, anarşist olmak herkesin kendi tercihidir. O nedenle geleceği olan,
çağdaş, tutarlı bir sistemde azimle, özveriyle çalışmak önemli bir iştir.
İnovatif değilseniz, ekip oyununu başaramıyorsanız sistem sizi zaten kabul
etmez. Her sistem, bireyi yeniden şekillendirecek ve aşamalar hâlinde
yüceltecek şekilde tasarlanır. Bütün eğitim sistemleri "istendik
davranışları benimsetmeyi" hedefler. İzcilik de eğitimsel bir harekettir.
İyi insan, iyi vatandaş yetiştirme hedefi en baştan beri vardır. Evrensel
İzcilikte de sistem aynen yukarıda tarif ettiğim gibi işliyor. İzciliğin
diğerlerinden tek farkı, herkese başarılı olacağı, mutluluk duyacağı özgün
fırsatlar tanımasıdır. Özgüveni, girişimci ruhu ve liderlik özellikleri
gelişmiş çalışkan, azimli bireylerdir İzciler.
Boy Scouts of America-BSA'nın kurumsal istatislerine göre;
Her 100 İzciden 72'si, İzcilik kazanımları ile günlük hayatta da
başarıyı yakalıyor.
(Ancak bu sonuç 10 yaşından önce İzciliğe katılanlar için geçerli. Sonuç herkes dahil olduğunda reel bir başarı değil. Abartılmış buldum, gerçek sonuç ölçümlendiyse de açıklanmamış.)
(Ancak bu sonuç 10 yaşından önce İzciliğe katılanlar için geçerli. Sonuç herkes dahil olduğunda reel bir başarı değil. Abartılmış buldum, gerçek sonuç ölçümlendiyse de açıklanmamış.)
Her 100 Yavrukurt'tan sadece 2,5'u ileride Eagle Scouts (Kartal
İzci-Öncü İzci) basamağının aşamalarını tamamlayabiliyor.
İzciliğe 15 yaşından sonra katılan her 100 izcinin 47'si
mesleğini askerlik, polislik, itfaiyecilik vs. alanından seçiyor.
(Sonradan İzci olanların, askerlik gibi, silah-savaş gibi çağdaş İzcilik içinde yer verilmeyen bir mesleği tercih etmesi hayli ilginç. Aslında onlar bu mesleklere eğilimli oldukları için ve üniforma giyme hevesiyle İzci oluyorlar, hatta İzci olmaya okullarında yönlendiriliyorlar. Bu sanırım taa 2. Dünya Savaşı öncesine dayanan bir ABD politikasıdır. O yıllarda İzcilik, açıkça Silahlı Kuvvetlerin arka bahçesi olarak görülüyordu.)
(Sonradan İzci olanların, askerlik gibi, silah-savaş gibi çağdaş İzcilik içinde yer verilmeyen bir mesleği tercih etmesi hayli ilginç. Aslında onlar bu mesleklere eğilimli oldukları için ve üniforma giyme hevesiyle İzci oluyorlar, hatta İzci olmaya okullarında yönlendiriliyorlar. Bu sanırım taa 2. Dünya Savaşı öncesine dayanan bir ABD politikasıdır. O yıllarda İzcilik, açıkça Silahlı Kuvvetlerin arka bahçesi olarak görülüyordu.)
Her 100 İzciden sadece 14,4'ü yetişkinliğinde de İzciliğe bir
şekilde devam ediyor.
Her 100 İzciden 5,3'ü ünite çalıştırma sorumluluğunu üstlenerek
İzci Lideri oluyor.
Her 100 (35 yaş üzeri) geçmişte İzcilik yapmış kişiden 27'si
İzciliğe hâlâ hayran.
Her 100 (35 yaş üzeri) geçmişte İzcilik yapmış kişiden 68'i
İzciliği çocuklara yönelik güzel bir oyun olarak niteliyor.
Her 100 (35 yaş üzeri) geçmişte İzcilik yapmış kişiden 64,2'si
kendi çocuğunun da izci olduğunu ya da olması gerektiğini söylüyor.
Her 100 (35 yaş üzeri) geçmişte İzcilik yapmış kişiden 3,7'si
İzcilikten nefret ediyor.
Peki kaç kişi ileride yönetici oluyor dersiniz?
Her 100 İzciden 0,12'si İzcilik Sistemi içinde zamanla yönetici pozisyonuna ulaşıyor.
Geriye kalan 99,88 kişi ne yapıyor?
Dedikodu yapıp, her şeyin altında bir kulp arıyorlar mıdır? Hakkım var deyip, gevezelik ediyor, boş boş konuşuyorlar mıdır? "İzcilik Kamuoyu"na açıklanan her şeyi üstlerine alınıyorlar mıdır? Çevrelerindeki İzcilere olumsuz enerji vererek bir nevi İzcilik yaptıklarını sanıyorlar mıdır?
Her 100 İzciden 0,12'si İzcilik Sistemi içinde zamanla yönetici pozisyonuna ulaşıyor.
Geriye kalan 99,88 kişi ne yapıyor?
Dedikodu yapıp, her şeyin altında bir kulp arıyorlar mıdır? Hakkım var deyip, gevezelik ediyor, boş boş konuşuyorlar mıdır? "İzcilik Kamuoyu"na açıklanan her şeyi üstlerine alınıyorlar mıdır? Çevrelerindeki İzcilere olumsuz enerji vererek bir nevi İzcilik yaptıklarını sanıyorlar mıdır?
Bir sistemi ister sevin, ister sevmeyin, işleyişi bellidir.
Adama göre, adamına göre değişmez sistem! Sistem kendi yöneticilerini kendi
içinden seçer, görevlendirir. Sistemi yönetenler, dışarıdan bakıldığında, hep
kötü bilinir. Ne gam! Ardınızda bıraktığınız toplam kalite ve mutluluk yeter.
Gün gelir, sistemin artık size ihtiyaç duymadığını bildirmesi dahi büyük bir
mutluluk verir, vermelidir. Unutulmasın; sistemler sürekli devinim halinde
olmalıdır. Gençlerin önünün açılmadığı sistemler yozlaşır, çürür.
Haydi hemen bugün başlayın mutlu olmaya, daha fazla dışarıda
kalmayın. Sisteme, İzcilik Kamuoyuna dahil olun. Olun, olun da; gerçekten
çalışacaksanız, işleri yarı yolda bırakmayacaksanız olun; elinizi taşın altına
koyarmış gibi yapmayın. Kesin karar verin, ya İzci olun ya da olmayın. Bir
sebeple ileride sistemden dışlanırsanız ya da şimdiden sistem dışındaysanız
ömür boyu sızlanacak, dertlenecek olmak gayet doğaldır. Bu durumda gidin başka
bir hobi edinin, kendinize uygun diğer sistemlere dahil olun. Her kaos ortamı
kendi çözüm ve başarı sistemini doğurur. Sistem, kalite ve azim; başarılı
olmanın püf noktalarıdır. İzcilikte sunulan başarı fırsatlarını zamanında
yakalamak ve değerlendirmek gerek; bir daha o fırsat hiç çıkmayabilir. İzci
dediğimiz uyanık olur, eğriyi doğrudan ayırmasını bilir.
Ve bir sistemi dışarıdan eleştirmek için cebinizde daha iyi bir
sistem ile daha kötü(!) yöneticiler olması gerek. Hem kötü olmayı göze alamayıp
herkese mavi boncuk dağıtacaksınız, hem de daha iyi bir öneriniz olmadan konuşmaya,
eleştirmeye kalkışacak, bunu kendinize hak göreceksiniz. Tabii hiçbir sistemde
olmadığı gibi, Gerçek İzcilik Sistemi içinde de yok böyle bir boşluk ve
başarısızlık, yok böyle bir İzcilik Dünyası! Gerçek İzcilik Sistemi bunlara
takılmaz, oyalanmaz, boşlukları kendi içinde doldurur, eksikleri giderir,
işleyiş ve döngü devam eder. Yoksa sistem, sistemsizliğe dönüşür; kendi kendini
öğütür, bitirir.
Bilinir ki:
Kötü bir sistem dahi sistemsizlikten yeğdir.
En iyi sistem kendi içinde inovatif olarak kendini geliştirebilendir.
Kötü bir sistem dahi sistemsizlikten yeğdir.
En iyi sistem kendi içinde inovatif olarak kendini geliştirebilendir.
Gerisi boş zamanı olanların işidir. Ve lütfen bundan böyle
konuşacaksanız, bireysel özgür düşünceniz ve tercihiniz ile dışında kalmayı
tercih ettiğiniz sistemleri değil, geçmişte sizi ekip oyuncusu olduğunuz halde
dışlayan sistemleri eleştirin. Yalnızca ona hakkınız var!
Yorumlar
Yorum Gönder