DEPREM VE İZCİLER (1)
Bakın bu
bilgiler hiçbir yerde yok. Zira bizzat yaşanan tecrübelerden ve sonradan bunlar
üzerine düşünülmesiyle kaleme alındı. Hani başkalarının da aklına gelen-takılan
şeyler olabilir, fakat alıntı değildir.
Yıkımlı bir deprem
olduğunda, elektrikler kesilse bile, dükkân ve araç alarmlarının çalmaya
başlaması da şehirde aşırı bir gürültü yapar. Bir de buna enkaz altında kalanların, yakınlarına, komşularına ulaşmaya çalışanların canhıraş paniğini, elinden çığlık atmaktan ve sağa sola koşmaktan başka bir şey
gelmeyenlerin psikolojisini ekleyin. Allah kimseye yaşatmasın!
Biz izciler bu ortamda
dahi akılcı düşünerek hareket etmeliyiz. Kolay değil; ancak başarılabilir.
İzci liderleri, bilgi ve donanımlarıyla bu gibi durumlarda da topluma liderlik
edebilir.
İlk yapılması gereken
mahalledeki toplanma alanlarının önceden tespiti ve depremin ardından acilen
çocukların ve işe yaramayacak fiziksel ve psikolojik yapıda olanların oraya
götürülmesinin sağlanmasıdır.
Koskoca bir elektrik
aktarma direğinin altına çadırkent kurulduğunu, elektrik verildiğinde altındaki
çadırların üzerine kıvılcım düştüğünü, yangın çıktığını biliyoruz. Bir
çadırkentin tamamının yanması ne kadar sürer? Söyleyeyim: 15, bilemedim 20 dakika.
Bu nedenle tüm toplanma
alanlarının yapısı iyi incelenmeli. Ağaçlık bir toplanma alanı tercih edilmeli.
Çünkü yaz aylarında güneş yükseldiğinde 30 derece sıcakta güneş altında oturmak
kolay değil. Artçı depremler devam ederken bina/enkaz gölgelerine sığınmak da
hiç akılcı olmaz.
İçindeki batarya ile
şehir ceryanından bağımsız olarak çalmaya devam eden mağaza alarmları, enkaz
altından gelebilecek imdat çağrılarının, düdük, çığlık seslerinin duyulmasını
engeller. Bu gibi alarm sistemleri yerinden sökülse dahi çalmaya devam eder ve
darbelere karşı da son derece dayanıklı kapalı kutulardır. Ancak ses çıkışından
içeriye su dökülerek kısa devre yaptırılarak susturulabilir. Tabii dökülen
suyun içilemez özellikte bir su olması tercih edilmeli. Örneğin klimaların atık
suyunu depolayan bidonlarda biriken su gibi. Alarm cihazını alıp su şebekesinin
patlamasıyla havuza dönüşmüş bir yerdeki su birikintisinin içine de
bırakabilirsiniz.
İçilebilir suya ve gıda
ürünlerine nereden ve nasıl ulaşacağınızın keşfini önceden yapmış olmalısınız.
Yakındaki bir market veya gıda deposu sizin içme su kaynağınızdır. Yıkımlı bir
depremde -zorunluluk varsa- o market veya depodan su ve gıda malzemelerini
almaktan çekinmeyin. Aldığınız her malzemenin adını, adetini ve barkod
numarasını mutlaka kaydedin. Neyi nereye kullandığınızı da mutlaka düzenli
kaydetmelisiniz. Zira ilerleyen günlerde sigorta şirketlerinin çalışmalarında
sizden bu kayıtlar istenebilir.
(Devam edecek...)
Yorumlar
Yorum Gönder