İZCİ LİDERLİĞİ GÖNÜLLÜ BİR MÜCADELEDİR

Vahşi doğada yaşamak hayati riskler içerir ve bunlarla mücadele etmek akıl, bilgi, azim, güç gerektirir. Gerçek İzcilik de haliyle doğada yapılır. Bu nedenle izcilik, ciddiyetle uygulanması gereken bir düzen, kural, metot, eğitim, beceri, felsefe, ahlâk sistemidir ve bu sistem kendi içinde bir bütündür.
İzcilik yaparak-yaşayarak öğrenmeyi benimser ve çocuklarla yapıldığı için eğitimler oyunlaştırılmış, çeşitli eğlenceli faaliyetlerle donatılmıştır. Tabii ki izciliği sadece eğlence boyutuyla ele almak yanlıştır ve bu hataya sıklıkla düşülür. Zira izcilik, salt eğlenmek için yapılamayacak seviyede yaşamsal bilgi ve becerilerin çeşitli aşama uygulamalarıyla edinilmesini içerir. İzcilik içinde edinilen deneyimler, bireyleri aşamalı olarak donatır, izciliğin ve toplumsal hayatın koşullarına uygun bir lider haline getirir. Üst seviye izci liderleri de bunların tümünü bilmek, çocuk ve gençlere doğru örnek olmak için bunları sık sık ve bizzat uygulamakla yükümlüdür. İzci liderliği sadece konuşarak ya da yazarak yapılabilecek bir faaliyet değildir.
İzcilik, doğal yaşama zarar vermeden tabiatla uyumlu olmak, huzur ve mutluluk içinde yaşamı doğal akışında devam ettirmektir. Ancak doğayla oyun oynanmayacağı, içinde birçok risk barındırdığı iyi bilinmeli, yeri-zamanı geldiğinde gerekli önlemler titizlikle alınmalıdır.
Unutulmasın: Liderler daima "var edebilmek için" vardır; liderlik yapmak bilgisizliği, tecrübesizliği asla kaldırmaz. Lider yeri-zamanı geldiğinde tatlı-sert ve kararlı olmayı da bilmelidir. Böylece sistemin bütünlüğü otorite silsilesi içinde korunmuş olur. Geçmişin ünlü izci liderlerini tanıyan ya da araştıranlar gayet iyi bilirler ki, tamamı tavizsiz ve sert görünüşlü insanlardır. Taviz vermedikleri şey izciliğin evrensel-bütünsel yapısıdır ve bunu koruyabilmek için evrensel izcilik bilgi, tecrübe ve felsefesinin tümüne hakim olmak, kendi ayaklarının üzerinde durabilmek gereklidir. Yoksa, neredeyse hepsinin "sert adam rolü" yaptığını bilirdik.
Günümüzde devletlerin, belediyelerin ya da çeşitli kurumların imkânları ile vahşi doğadaki izcilikten çok daha eğlenceli, pek çok rekreatif faaliyet kolaylıkla yapılabilir. Hatta bunun için özel alanlar, müthiş tesisler kurulabilir. Fakat yine de bunların hiçbiri doğal değildir, gerçek değildir. Gerçek izcilik vahşi doğada yapılandır. Sarmaşık dallarını örerek ip yapmayı bilmeyen, hiç balta kullanmamış, balık tutmamış, maymun köprüsü yapmamış biri nasıl gerçek bir izci olsun? Neden aday izcilere daha ilk çalışmada -hazırda bulundurulan aday izci fuları takmak yerine- ünite kordonu ördürülüyor dersiniz?
Peki, çocuklara balta kullanmayı, balık tutmayı, köprü yapmayı kim gösterecek? Netice de liderlik fularını herkes taksa da onu hak etmek, ona layık olmak ayrı bir şeydir. Liderlik kendi içinde aşamaları ve bütünlüğü olan bir yolculuktur. Her şey liderlik eğitim veya kurslarında verilmez, istense de verilemez. Çünkü teoriyi bilmek, uygulamaları uzaktan görmek, gerekli olan yer ve zamanda onları yapabilmek, pratik ve hızlı olmak için yeterli değildir. Gerçek lider geri kalanı kendi başına uygulayan, hatta keşfedebilendir. İzci lideri tatbikatlar yaparak-yaşayarak olunmalıdır ki, yetiştireceğin izcilere de yaptırarak-yaşatabilesin. Yoksa izciler başlarındaki liderlerini kısa sürede deşifre edecektir.
Onun için izci liderliği bir hedef değil, Türe Yolu'nda bitmeyen çok yönlü bir eğitsel yolculuktur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar