MANİPÜLE ETMEK / EDİLMEMEK
İster sevgiliniz ya da eşiniz, ister
patronunuz, ister başbakanınız olsun, manipüle edilmek sizi her zaman
üzecektir. Hayatınız boyunca birtakım manipülatörler tarafından yaratılmış
engellerle mücadele etmek zorunda kalacaksınız. Manipülasyon; bir bireyden, bir
topluluktan, bir kurumdan, medyadan veya devletten gelebilir.
Manipülatörler aşağıda sayılan 33 davranışta
bulunurlar. Bunların tümü temelde birbiriyle bağlantılı bir manipülasyon sürecidir.
Manipüle edilenler, bunu anladıklarında iş işten geçmiş olur ve emekleri
manipülatör tarafından ustaca çalınmış olur. Manipüle edilmemek veya kötü ruhlu
bir insansanız, daha etkili manipülasyon yapabilmek adına bunları dikkatinize
sunarım.
1- Manipüle eden kişi, gerçekten mutlu
olmanızı değil, anlık olarak mutlu hissetmenizi tercih eder. Sizi yerli yersiz
övgüye boğar.
2- Manipüle eden kişi, hareketlerinden
çok sözlerine güvenmenizi ister.
3- Ona olabildiğince uzun süre bağımlı
kalmanız için uğraş verir.
4- Farklı bakış açılarını araştırmanızı
ve değerlendirmenizi istemez.
5- Hiç durmadan, dikkat dağıtıcı bilgi
akışı sağlar, gerçeğe odaklanmanızı engeller.
6- Bilgiyi size “ihtiyacınız olan bir
şey” olarak sunar. Ancak kullanmanızı arzulamaz.
7- İnsanların bir şeyi tekrar tekrar
yapmasının, o şeyin doğru olduğu anlamına geldiğine inanmanızı ister. Sürü psikolojisi
içindeki toplumu kısmen tatmin edecek kadar çobanlık yapmanızı ister, kendisini
ise sürünün yegâne sahibi olarak görür ve öyle gösterir. Et, süt, yün gibi
getirisi olan her şey sürünün sahibine aittir.
8- Farklı bir düşünce hakkında anında
negatif bir tepki vermenizi ister. Böylece farklı düşünceleri hemen bir kenara
iter duruma gelir, uyumsuz bilinirsiniz.
9- Sizi sürekli meşgul tutmaya çalışır,
böylece kendi iç dünyanıza vakit ayıramamaya başlarsınız.
10- Kalbinizin sesini dinlemenizi
istemez, çünkü onun sesi “tek doğru” yoldur.
11- Onun “en iyi” olduğuna inanmanıza
ihtiyaç duyar, böylece onun düşünceleri/inanışları sizin için de “tek çıkış
yolu” hâline gelir.
12- Manipüle eden kişi, başka insanların
başarı veya başarısızlıklarından ders çıkarmanızı istemez. Hatta başkalarıyla
görüşmenizi hiç istemez.
13- Onun size verdiği güveni, kendinizi
geliştirmeye tercih etmenizi, başarı için yeterli bulmanızı ister.
14- Eleştirel düşünce ve analizi negatif
davranışlar olarak görür, sorgulamanızı asla istemez.
15- Manipüle eden kişi, sözde yardım
eder gibi görünür ama sizden daha çok fayda sağlar. Sizden alabileceği her şeyi
almayı, kullanabileceği kadar kullanmayı hedefler.
16- Ona güvendiğinizde sizden daha çok faydalanır.
Sizi kendi reklamını yapmak için kullanır. Artık güvenmediğinizi, reklamını
yapmadığınızı sezdiğinde ise toplum önünde size zarar vermeye, sizi karalamaya
çalışır.
17- Doğruyu söylemeye çalışanı yok etmek
ister. Bu bir hedef şaşırtma taktiğidir.
18- Sempati, gözyaşı ve duyguları
kullanır, manipülatör her zaman mağdurdur, kendini daha iyiye ulaşmak adına
büyük bir mücadelenin yıllardır içindeymiş gibi tanıtır.
19- Bireysel ya da kurumsal hiçbir
sorumluluk almaz. İyi olursa ondan, kötü olursa başkalarından bilinir.
20- Olgunlaşmanız ve işe yoğunlaşmanız
yerine, sık sık eğlenmeyi tercih etmenizi ister.
21- Size başka insanların hayatını
göstererek bir şeyleri arzulamanızı bekler.
22- Sadece onun bakış açısı ve verdiği
bilgilerle bir sonuca ulaşmanızı ister. Akademik davranmanızı ve uzlaşmacı
olmanızı istemez.
23- Düşünmeye hâliniz kalmasın diye sizi
yorgun tutar. Yorgun olduğunuza sizi ve yakın çevrenizi inandırmaya çalışır. Bu
ortamda, toplum gözünde size yardım eder görünür.
24- Amacı hiçbir zaman sizin
özgürlüğünüz değildir. Ona daima bağımlı olmanızı ister.
25- Size seçim yaptığınızı düşündürtür,
fakat seçeneklerin tümü manipülatör tarafından önceden belirlenmiştir.
26- Sizi sevmek veya kabul etmek için kısıtlı imkânlara sahip olmanızı ve öyle kalmanızı ister. Sizi, maddi-manevi yönlerden hep muhtaç durumda bırakmak ister.
27- Kilitli her kapının anahtarının yalnızca manipülatörde olduğuna inanmanızı ister.
28- Kendinizi tanımanıza yardımcı olmaz. Çevrenin de sizi gerçekte olduğunuz gibi tanımasına engel olur. Onlara sizi olduğunuzdan farklı biri olarak, kendi amaçları doğrultusunda tanıtır.
29- Hiç usanmadan beyninizi yıkamaya çalışır. Böylece kendi isteklerini sizin üzerinizden eyleme çevirir.
30- Sizi olduğunuz yerde tutmak için
kafa karışıklığı yaratır ve yapmak istediğiniz işlerin tartışmalı olduğunu
savunur. Toplumu her işin muallakta kaldığına inandırır. Bunu gerektiği zaman
aleyhinize kullanır.
31- “Geçmişin bir önemi yoktur” sözleri
hem bir delinin, hem de manipüle eden bir kişinin ağzından çıkabilir. Geçmişten
ders çıkarmanızı istemez, tarihi gerçekleri saptırmaya çalışır. Kendi istediği
gibi bir tarih yazmaya çalışır, nasılsa birkaç nesil sonrası gerçekte neler
olup bittiğini bilmeyecektir.
32- Çoğunluğun yararına olan şeyleri
kabullenmenizi ister ama bireyi yok sayar. Manipülatör her ortamda genel geçer,
süslü cümlelerle topluma oynar ve beğeni toplarken, sizi de bireylerin gözünde
hedef hâline getirir.
33- Manipüle eden kişi her zaman
verdiğinden fazlasını alır. Verdiklerine kanmayın, aldıklarına dikkat edin. Daha
fazla alamayacağını anladığı anda size çok yönden zarar verme durumuna geçer.
Bu durumda manipülatör, ustaca kurgulanmış yalanlarla ve şahane palavralarla sizin
çevrenizi de aleyhinize olacak şekilde manipüle etmeye çalışır. Bu yalanlar görünüşte
hiç karmaşık değil, aksine herkesin anlayabileceği kadar basittir ve genelde
gerçeğin tam tersidir. Böylece sizi manipüle edemediğinde başka manipüle
edeceği, size karşı çalışacak kişileri veya kitleyi bulması kolay olacaktır.
***
Önceleri,
karşınızdakinin size yaptığı manipülasyonu fark etmediğiniz sürece aranızda sorun
yoktur. Çünkü sizi kendi uydusu olarak kullanır ve siz onun istediği şekilde
davrandığınız sürece manipülatörün keyfi yerindedir. İşi siz yapıyor, tüm sorumluluğu
siz üstleniyorken elde edilen başarıyı ise manipülatör bir şekilde kendine mâl
ediyor, topluma bu şekilde aktarıyordur. Yani siz çalışırken, o kazanıyordur.
Eğer istediği şekilde çalışmaz, hatta hiç çalışmazsanız manipülatör için
kullanışsız bir unsura dönüşürsünüz ve kısa sürede sizi bir yük olarak görecek,
yerinize koyacak alternatifler bulacaktır.
Evet, başkalarını manipüle etmek,
zeki insanlara has bir ustalık gibi duruyor. Bunu yapabilmek, üzerinde
çalışacağı avını seçmek, sonra o kişiyi istediği gibi yönlendirmek, kendi yararına
olacak şekilde olabildiğince fazla ondan yararlanmak, kendi egosunu onun üzerinden
ve hiçbir risk almadan tatmin etmek kolay bir iş değildir. Yeri geldiğinde
kendinin ya da toplumun mutsuzluğunun nedenini o kişiye yüklemek, yeri
geldiğinde onu suçlamak ve sorunların kaynağı olarak onu göstermek ustalık
işidir. Hatta ona da kendini suçlu, beceriksiz veya yetersiz hissettirip,
umutlarını ve heveslerini kırarak yaptığı işe olan inancını yitirmesini
sağlamak, kişiyi yorgun olduğuna inandırarak her şeyi bıraktırmak ve tüm
bunları yaparken de kendini herkesin ve her şeyin üzerinde liyakatli biri
olarak lanse edebilmek herkesin yapabileceği iş midir? Öncelikle manipülasyon
üstadının mutlaka zeki bir insan olması lazımdır, ki işler kötü gittiğinde
kendisi bir zarar görmesin. Fakat manipülatör üstadı olmak için zekâdan daha
çok bencillik (egoizm), ikiyüzlülük, yalan ve palavraları detaylı kurgulama
yeteneği, vicdansız olmak, lisana hakimiyet, geçmiş tecrübe birikimi, sağlam bir
hafıza, kindar olmak, insan psikolojisini bilmek, felsefe yapabilmek, yapılan tüm
iyi işleri toplum önünde şahsen sahiplenmeyi ya da bunlardan maddi-manevi rant
elde etmeyi ve dağıtmayı istemek de gereklidir. Kısacası sadece zeki
olmak manipülatör olmaya yetmez. Kötü ruhlu, utanmaz-arlanmaz olmanın yanında pek
çok konuda da üst seviyede eğitimli olmak gerekir.
Belli
mesleklerin erbabı olmak, ekonomik, siyasi ya da kaba güç sahibi olmanın da
hayatın doğal akışı içinde usta bir manipülatör olmayı kolaylaştırdığı bir
gerçektir. Mesela yazılı ve görüntülü medya, sinema-tv ve basım-yayım
sektörleri pek çok manipülatörün ortalıkta cirit attığı bir mecradır, hukukçuların
da iyi manipülasyon yapması çoğu zaman istendik bir özelliktir.
***
Dönelim en başa:
“Gördüğüm kadarıyla onu asla öldürmüyor, sadece oynayıp yoruyor;
yorup
bırakıyor ki bir sonraki sefere yine oynayabileceği bir av olarak yaşayabilsin.”
Manipülatör tarafından av olarak kullanıldığınızı anladığınızda, kullanışsız
olmaktan göreceğiniz zararları tümden göze alabilirseniz, manipülasyondan kurtulabilirsiniz;
ancak bunun mutlaka bir acı reçetesi olacaktır. Buna rağmen, “zararın
neresinden dönülse kârdır” diyerek cesaret gösterebilenler kendi üzerlerindeki
manipülasyona son verebilirler. Oyuncak olmaktan kurtulmanın ve özgür olmanın bedeli
her neyse ödenecektir elbet…
Birkaç kez sistemli manipülasyona maruz
kalıp da, yapılan manipülasyonları iş işten geçmeden anlayanlardanız çok şükür.
Neticede diyebileceğim tek şey şu: Uyanık geçinenlere karşı siz de daima uyanık
olmak zorundasınız! Benzer şeyleri yaşadık, biliyor da söylüyoruz.
Uyanık olun… DAİMA!
Yorumlar
Yorum Gönder